Schopenhauer


"amor est titillatio, concomitante idea causae externae." "aşk bir dış etkinin tetiklemesiyle ortaya çıkan iç ürpertisidir."

Schopenhauer
Sayfa 41
Her gün en feci ve karmaşık durumları yarattığını,...,kısaca yanıltıcı bozucu karıştırıcı ve yıkıcı bir şeytan gibi ortaya çıktığını farkederse; bunca gürültü neden diye haykırmaz mı?Bütün bu çaba,bu çırpınış,bu endişe ve bu zavallılık niçin?Bir erkeğin bir dişi bulmasından başka nedir bu?Böylesine önemsiz bir şey,insanın düzenli hayatını niçin karıştırsın ve bozsun?
43
Bu tema her gün kullanıldığı halde hala eskimemiş bir temadır.

44-45
Yeryüzündeki amaçlar arasında bundan daha büyüğü bundan daha önemlisi bulunabilir mi? Tutku dolu aşkın,derinden derine duyuluşuna, ciddi bir biçimde ortaya çıkışına, kendi alanının ve olanaklarının küçük ayrıntılarına bile bunca önem verilişine ancak bu amaç anlam kazandırabilir. Bu amaç, gerçek bir amaç olarak kabullenilmedikçe, sevilen varlığın elde edilmesi için katlanılan tatsızlıkları, çabalamaları, güçlükleri anlamak mümkün değildir.
52
bütün bunlar bireyin harcanması sonucunu doğurabildikleri halde, sadece türe en iyi biçiçmde hizmet etmek amacıyla yapılmakta ve her yerde egemen olan doğa iradesine uygun düşmektedir.


Bütün bilgimiz insan öznesindeki formlara göre yani onlara bağımlı olarak oluşur. Bundan ötürü biz ancak görünüşleri(fenomenleri) bilebiliriz; onların arkasında ve bizden bağımsız olan şeyi ;kendinde şeyi, mutlağı bilemeyiz. Yani bilgimiz, bize göre bir bilgidir. Kant, öznenin bilgi oluşturan bu formlarının, duyu yetimizde zaman ve mekan; anlayış gücümüzde ise 12 kategori olduğunu söylüyordu. Schopenhauer da zaman ve mekan içindeki dünyanın yani zaman ve mekan bakımından kavranan dünyanın, öznenin bir algılaması, bir tasarımı olduğunu, Yani özneye bağlı olduğunu söyledi. Bundan ötürü felsefesini 'dünya benim tasarımımdır' sözüyle başlattı.



Yorumlar