Mismatches between your beliefs and your actions can lead to feelings of discomfort (and, sometimes, coping choices that have negative impacts), but such feelings can also sometimes lead to change and growth.
İnançlarınız ile eylemleriniz arasındaki uyuşmazlıklar rahatsızlık hissine (ve bazen olumsuz etkileri olan başa çıkma tercihlerine) yol açabilir, ancak bu hisler bazen değişime ve büyümeye de yol açabilir.
Nerede okudum bilmiyorum ama şöyle diyordu "Neden böyle hissediyorum diye değil, sahip olduğum duyguların amacı nedir diye sormalıyız"
Duygularımız vücudumuzdaki hormonların kontrolünde.
Hormonlar bizi istediği gibi hissettirip, istediği gibi kontrol edebiliyor.
1.Örneğin hasta oldunuz, artık kendinizi mutsuz ve hiçbir şey yapmak istemeyen bir ruh halinde buldunuz. Bu duyguların amacı sizi fiziksel efor sarfetmeden, stresli durumların içine sokmadan yalnız ve sakin kalmanız için vücudunuz/hormonlarınız tarafından organize edildi.
2.Veya öfkelenip birine kötü bir söz söylediniz. Sonra da niye öyle söyledim diye çok üzüldünüz.
Sonuç olarak bu hormon kontrol mekanizması ile sizin iç inançlarınız arasında fark var ise bunu COGNITIVE DISSONANCE olarak çağırıyoruz.
İnançlarınız ile eylemleriniz uyuşsunki rahatsızlık hissetmeyin!
